mixaj final mixaj
|
|
Mixaj:
Mixaj sözlük anlamı olarak birleştirme, karıştırmadır. Müzik sektöründe çok büyük bir yeri olan bu kavram çok geniş kullanım alanına sahiptir.
Örneğin hazır bir altyapının üzerine bir program aracılığı ile vokal kayıtları alınır. Arkasından mixaj dediğimiz editleme ve birleştirme aşamasına geçilir. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra vokal ile müzik sesleri dengelenerek birleştirilip bir bütün haline getirilir. Ya da diyelim yine bir program aracılığıyla enstrüman kayıtları aldınız (gitar, davul vs.) kanal kayıt halinde alınan bu kayıtlar işlenmek ve birleştirilmek üzere yine mixaj aşamasından geçmelidir. Gitarlar tonlanır, effectler verilir, davullar tonlanır vs.. Bu da bir ' Mixaj ' işlemidir. Final Mixaj ise aynı bu işlemin son haline komple olarak yapılan ayarlar bütününe denir. Bu ayarlar adından da anlaşılacağı gibi final bölümünde yapılır. Sesler bütünü ile kontrolden geçer. Sen bir grafik üzerinde görüntü olarak görülür ve durumuna bakılır. Bu ayar her türlü mizik sisteminde uyumluluk adına hayati bir önem taşır. Bazı Dj'ler bilerek bu ayarı yaptığı halde çıkan sonuca göre hareket etmez, herhangi bir sesi normalin çok üstünde verebilir. Örneğin bu işlemi alçak ton vuruşu olan beatın ana hattı bassta kullanır. Adına da "MEGA BASS" derler. aslında bunun bu işle hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen kişisel bir seçimdir. Doğacak sorunları (örn. ses patlaması olayını) baştan kabul etmiş olur. Günümüzde birçok müzikle uğraşan kişi, kişisel çalışmalarında bunu kullanır ve diğer müziklerden bir anlamda ayrılır. Rağbete bakılırsa bu olay dinleyicilerin de hoşuna gidiyor gibi bir tablo çıkıyor...
Müzik Editörü Yorumu:
Harun Karamuklu
Merhaba...
Hayatta her şeyin yapımında bir incelik, bir zorluk vardır. İnsan ilişki türleri bile çok hassas kurallar üzerine kuruludur. Aynı şeyler müzik dalında da var. Bilenler bilir. Çok ince ayrıntılar ve matematiksel hesapların birbiri ile uyumluluğu en temel kuraldır. Bu kurallar kesinlikle çiğnenemez. Bu olduğu takdirde anlamsız sapmalar, uyuşmazlıklar boy gösterir ve bütün projenin hayatı tehlikeye girer. Bu işi yapmanın birden fazla yolu vardır. Bunlardan birincisi ve en kolay olan yolu, program firması tarafından hazırlanan hazır ve birbiri ile ilişkilendirilmiş, metronom vb. ayarları yapılmış ses dizelerinin kullanımıdır. Bunların hepsi müziği yapan kişiye değil, programı tasarlayan firmaya aittir. Aynen bazı cep telefonlarında bulunan basit, sınırlı dj programları gibi. Bunlarla bir şey yaparsın ama o yapılan ne derece sana ait olur bu tartışılır. Aslında tartışılmaz bizce. Bu tamamen başkalarının ürünüdür ve zaten onların belirlediği düzen geçerlidir. İsteseniz de bunun üstüne çıkamazsınız. Amatör kişiler için uygundur hatta bazı profesyonel kişiler dahi işlerine geldiği kısımlarını alır, kullanırlar. Bu iş akışında özgürlüğe ve sınırsızlığa yer yoktur. Kuralları bellidir ve kuralları yapacağınız işe göre değil, yapacağınız işi kurallara göre uydurmak zorundasınız. Zaten bu nokta olayı tamamen bitirir. Creative (yaratıcı) insanlar kesinlikle bu yöntemi kullanmaz, kullanamaz. Uygun değildir. Geçelim diğer yönteme. Bu yöntem ise tamamen profesyonel yöntemdir ki bu en zor olanıdır. Bu çizgiyi aşabilirseniz yapamayacağınız iş hemen hemen yoktur. Kuralları siz belirler, bütün kapıları açar veya kapatırsınız. Yoktan var etmeniz, bütün kuralları ve dökümanları (plung, present, parçalar, objeler, efektler) yapacağınız işe uygun olarak yeniden tasarlamalısınız. Tıpkı bir şiir gibi. Yani bir nevi bu ortamın içinde tanrı rolü üstlenmiş olursunuz. Hazır müzik yok, metronom yok, beat yok, tempo yok ve daha neler yok. Anlayacağınız ortada hiçbir şey yok. Hepsini tek tek uyumluluğunu denetleyerek kendiniz yapmak zorundasınız. Bu sebeple aslında iş bilgisayar ortamında değil kafada başlar, başlamalıdır. Beynimizin sağ bölümünde yani. Burada proje için bir ana tema belirir ve davamı gelir. Bilgisayar ortamına geçmeniz gereken protokoller bile sizin kafanızın içinde bulunan o süper bilgisayarda belirlenmeye başlayarak işinizi kolaylaştırır. Bu evre gerçekleşmezse işiniz zordur hatta imkansızdır. Bu evre gerçekleşir ve başlarsınız ama moral, üstün konsantrasyon ve sakin kafa ihtiyacımız olan diğer hayati etkenlerdir. Daha sayılacak çok şey var ama teknik ayrıntı içerir buda bizi konumuzun dışına çıkarır. Neyse etkenlerimiz hazırsa heyecanla başlayabiliriz. Bu yöntemle yapılan bir müziği 3-4 dakikada dinler ve kapatırız. Ama geri planda bayağı emeğin saklı olduğu unutulmamalıdır. 3-4 dakikada dinleyip bitirmek bence müziği yapan kişi veya kişilere hakaret sayılır. Ama her işin bir yordamı olduğu için yapılacak pek fazla bir şey yok. Bazı şeyler istediğin gibi değil, istenildiği gibi seyreder. Bunu hoşuna gitmese de değiştiremez çaresiz izlersin. İstesen de, istemesen de. Özetle söyleyeyim zordur ama bir o kadar da zevklidir ve bu iki kavram birbirini dengeler. Katıldığınız için teşekkür ederim...
İlgili yazılar:
Mc (Master of Ceremony) Nedir?
Şu an hazırda ki, ilişkili bağlantılar:
Enes Doğan - Askerlerimize Özel
Not: Şu an bulunduğunuz site halen yapım aşamasındadır. Bu nedenle size sunulan bağlantıların dışına çıkmamaya özen gösteriniz. İE 8, Mozilla Firefox, Google Chrome tarayıcılarında test edilmiştir. Gene de sürüm farkından doğan görüntüleme problemi olursa bize bildiriniz.
Mc & Dj: Harun Karamuklu
|
||||||||||||||||||||||||||||